Anlamalıydım ben üzüldüğümde kılını kıpırdatmamandan,
sadece işin düştüğünde aramandan. "N'aber, nasılsın"
lâfının arkasına
"Bir görüşelim mi?" ekleyememenden, anlamalıydım
sevgisizliğini
Ben, seni görmek için sınırlarımı zorlarken,
senin umursamamandan, alaycı konuşmalarından,
ya da senden vazgeçerim diye korkup
öüme bir parça yem atmandan anlamalıydım
Ben, hayatta hiç kimseye bu kadar sabırlı
bu kadar mülayim davranmamıştım oysaki.
Severdim özgürlüğümü, asi olmayı, bir bardak suda
fırtınalar koparmayı, kimseye hesap vermemeyi
Bir bunları severdim bir de seni sevdim
Sevgilin değil sevdiğin olmayı istedim.
İlk defa biri benden hesap sorsun istedim, bir açıklama beklesin.
Bu biraz açık değil mi ya da "Hayır bir yere gitmiyorsun,
evde oturuyorsun" dan başka bir şeydi bu
Beni sorgula, duygularımı sorgula istedim. Olmadı
Ne kadar da kolaydım senin için, ne kadar da zahmetsiz
Tabiiki, bocalardın, emindin düzgün insan olduğumdan
hayatında hiç karşına çıkmamış kadar düzgün,
emindin seni çok sevdiğimden ve düşündüğümden;
Nedenleri, niyeleri merak etmedim hiç, inan etmedim
Bu kadar sevgisizliğinde seni nasıl bu kadar sevdim, onu merak ettim.
Benim için ne düşündüğünü, beni nasıl gördüğünü,
sendeki beni merak ettim
Artık hayal kurmuyorum, geçmişe bu kadar bağlı olmamın sebebi;
o zaman çok mutlu olmam bunu biliyorum Şimdi tekrar
başlasak da, yalnızlığı paylaşsak da sana gölümü açabilir,
gözüm kapalı güvenebilir miyim sanıyorsun?
Şimdi artık tek başınayım
Hiç değilse hakkını veriyorum yalnızlığın.
iki kişilik kocaman bir boşluktansa
sensizliği ve yalnızlığı yeğlerim
Artık kendimi görmemek için aynalara bakmıyorum,
üşürüm diye kazağını giymiyorum,
ağlarım diye türkü söylemiyorum.
Belki de sen haklısın!
Artık ben bile kendimi sevmiyorum